Savut

Turkish Definition

Kapkacak,eşya, kap,malzeme, alet, edavat; silah

Karachay - Turkish Examples

Ağaç Savut - ağaç kapkacak

kümüş Savut la - gümüş takımlar

gümüşkapkacaklar -

Savut cuvmak - bulaşıkyıkamak

kapkacak yıkamak -

Aşarıklanı Savut lağa kuyuğuz - yiyecekleri kaplara koyunuz; kezlik Savut

soğuk silah -

Savut cürütüv - silah taşıma

atılğan Savut - ateşli silah

English Definition

Utensils, goods, utensils, materials, tools, utensils; weapon