Konuşmak, söylemek,lâfetmek
Söleşme - konuşma! açık Söleşmek
köp Söleşmek - çokkonuşmak
kereksiz Söleşmek - lüzumsuzkonuşmak
kuka Söleşmek - cilvelikonuşmak
yaltaklanmak -
omak Söleşmek - süslü konuşmak
ullu Söleşmek - büyükkonuşmak
söleşip başlamak - konuşmaya başlamak
söleşebilmek - konuşmasını bilmek
Söleşirge süymegen - konuşmasınısevmeyen
çakırıp Söleşmek - çağırıpkonuşmak
cıyılıvda Söleşmek - toplantıdakonuşmak
halknı allında Söleşmek - topluluk önünde konuşmak
söleşebilmegen sögüş alır (as) - konuşmasını bilmeyen ayıp alır
Söleşgen kümüş -
tıŋılağan altın - söz gümüş ise dinlemek altındır
To speak, to say, to utter