Kıpırdamak, sürünmek,apılamak
Sabiyçik sürkeletebregendi - çocuk apılamayabaşladı
beçel adam sürkelipcürüydü - kötürüm adam sürünerekyürüyor
bir kesek arlak sürkel - biraz öteye kıpırda
alğa sürkelirgeküreşebiz - öne kıpırdamayaçalışıyoruz
sürkele barğan tavdanavar (as) - sürünmeye devam edendağdan aşar
To move, to crawl, to move