Yemek, taam, yem
Ertden Aş - sabah yemeği
Aş üy - mutfak
Yemek yapılan ev (oda) -
Aş ayırğan - yemek seçen
Aş bermek - yemek vermek
Aş dan tıyılmak - iştahı kesilmek
iştahı kaçmak -
Aş dan toymağan - yemektendoymayan
obur -
Aş eritiv - yemeğihazmetme
Aş katında bettabmağan - yemeğe arsızca(yüzsüzce) saldıran
aç gözlü -
Açgözlülüğü yüzünden mahçupolan (d) -
mal Aş - hayvan yemi
Tuzak Aş - av hayvanını yakalamakiçin kapana koyulan yem
karmak Aş - oltaya takılan yem
tavuk Aş - tavuk yemi
Aş salmak - yemekkoymak
yem vermek -
çabaklağa Aş bolğandı - balıklara yem oldu (d)
Kayğı Aş - ölü evine götürülenyemek
taziyeye giderkengötürülen yemek -
kazan Aş - kazandolusu yemek
Aş orun - mide
Yemek konulan yer -
Aş bermeseŋiynek süt bermez - yem vermezseninek süt vermez
Aş da börü -
işdeölü - aşda kurt
işde ölü (d) Aş keterda bet kalır - aş unutulur ama
yüzunutulmaz (a-s) -
Aş ına köre tabağı -
Balına köre kalağı - aşına göretabağı
balına göre kaşığı (d) -
Food, food, fodder