Aşamak

Turkish Definition

Yemek yemek, karnınıdoyurmak, yemek

Karachay - Turkish Examples

Et Aşamak - et yemek

Aşarça bolmak - yemek yiyecekkadar acıkmak

caşırtın Aşamak - saklıcayemek

aşay turğanlay - yemekyerken

yemek sırasında -

aşabboşamak - yiyip bitirmek

aşabkoymak - yiyivermek

aşarğacaravlu - yiyecek gibi (görünüyor)

Aşarğa caravsuz - yemeye elverişsiz(uygun olmayan)

aşarğa-içerge - yemeye içmeye

aşab-içibboşağandan sora - yiyip içipbitirdikten sonra

etin Aşamak - etiniyemek (çok zahmet vermek

eziyetetmek) -

zınthı aşağan at - yulafyiyen at

meni aşamaydıla -

mensizda aşamaydıla - beni yemiyorlar

Bensiz de yaşamıyorlar(bilmece/tuz) -

çöplev Aşamak - ayçiçeğiyemek

atnı boynun hamutaşağandı - atın boynunu hamut58aşındırmış

ayağımı çurukaşağandı - ayağımı ayakkabıvurmuş

terekni kurt aşağandı - ağacı kurt kemirmiş

küye Aşamak - güveyemek

paltonnu küye aşağandı - paltoyu güve yemiş

birevni kıyının Aşamak - başkasının emeğini yemek

olkaznanı açhasın aşağandı - ohazinenin parasını yedi

tişlik etib Aşamak - kebap yapıpyemek

colnu kıyırın suv aşağandı - yolun kenarını su aşındırmış

Toprak aşasın seni! - toprak yutsunseni!

aşarnı allı bıla - yemektenönce

aşasa aşamasa da börünüavzu kan - yese yemese de kurdunağzı kanlı (a-s)

aşamazdantanabaşnı aşağan - yemem diyediye dananın başını yiyip bitiren(d)

English Definition

[