Fırsat, olabilirlik, imkân,mümkün, kolayı, rahatı,münasibi
Tabı tüşmek - fırsat doğmak
Tabı tüşsekelirge bollukbuz - fırsat doğarsagelebiliriz
Tabı na tüzelmek - kolayınaalışmak
endi Tabı na tüzelgenme dakıynalmay eteme - artık kolayınaalıştığım için zorlanmadanyapıyorum
Tabı bıla - uygun olduğuşekilde
münasibiyle -
Tabı köre - kolayına geldiği gibi
mümkünolduğu gibi -
işiħi Tabı köre et - işinikolayına geldiği gibi yap
Tabı bılacürümek - mümkün olduğu şekildehareket etmek
bilgen adamğasorsan -
Tabı n saŋa aytır - bilen insanasorarsan
kolayını sana söyler -
Söznü arivu saŋa -
işni Tabı kesine (d) - lâfın güzeli sana
işin münasibikendisine -
Opportunity, feasibility, opportunity, possible, easy, comfortable, suitable