Yedirmek, yemekyedirmek; aşındırmak
Sabiygeanası aşatadı - çocuğa annesiyediriyor
aşatıb toydurmak - yedirip doyurmak
biçenni aşatıbboşadı - otu yedirip bitirdi
Aşatmay-içirmey konakğa haparsormaydıla - yedirmeden içirmedenmisafire haber (havadis) sorulmaz(d)
börüge Aşatmak - kurda yedirmek
Kıyınımı aşatırık tülme - emeğimiyedirmeyeceğim
malğa Aşatmak - hayvana yedirmek
sabanlanımallağa aşathandıla tarlalarıhayvanlara yedirmişler; ayağımıçurukğa aşathanma - ayağımıayakkabıya aşındırttım(vurdurdum)
To feed, to feed; erode