Atmak, fırlatmak,düşürmek, bırakmak, kaybetmek,terketmek
Suv -
ölgen çabaknıcağağa taşladı - su ölü balığı kıyıyaattı
Cılan terisin taşlağandı - yılanderisini atmış
iynegibiz bügeçetaşlağandı - ineğimiz bu geceçürüklemiş
ineğimiz bu gecebızasını düşürmüş -
es Taşlamak - şuurunukaybetmek
bayılmak -
Soslan akılıntaşlağandı - Soslan aklınıkaybetmiş
atamı üyün -
mülküntaşladım - babamın evini mülkünübıraktım
babamın evini mülkünüterkettim -
eki cıldan beri tütünnütaşlap turama - iki yıldan berisigarayı bırakıp duruyorum
tük Taşlamak - tüy atmak
To throw, to throw, to drop, to abandon, to lose, to abandon