Kâfi gelmek, yetmek,yetişmek, yeterli olmak
Şorpanıtuzu tatığandı - çorbanın tuzu kâfigelmiş
şaynı şekeri tatımağandı - çayın şekeri yeterli değil
üydegisiköp bolğanı sebepli urunŋanıtatımaydı - ailesi kalabalık olduğuiçin kazancı kâfi gelmiyor;
To be enough, to be enough, to be sufficient