Tav

Turkish Definition

Dağ

Karachay - Turkish Examples

Sıncır Tav la - sıra dağlar

Tav artı - dağın arkası

Tav başla - dağlarıntepeleri

Tav calpakla - dağ yaylaları

Dağ yazlıkları -

Tav cetekle - dağlarınkolları

Tav col - dağ yolu

Tav etekle - dağ etekleri

Tav elle - dağ köyleri

Tav özenle - dağ vadileri

Tav töppe - dağzirvesi; “Bela bela

bela at-beliiniçge talğır at- Tav ğa minse talmazat- Tav dan ketse ölmez at (bilm) - bela bela

bela at-beli ince boz at-dağa çıksa yorulmaz at-dağdandüşse ölmez at [karınca]; Tavkumuk - avarlı

Avar halkınamensup -

Tav kumuklu - avarlı

Tav teke - erkek dağ keçisi

Tav til - dağlıca

dağlı dili -

karaçay-malkarca -

Tav çuvutlu - dağ yahudisi; Tav artında acir kişney edi da

Tav allında baytalla taşlay edile (d) - dağ ardında aygır kişneyince

dağönündeki kısraklar taylarınıdüşürürmüş -

Tav nu bereketi garasuv580(d) - dağın bereketi kaynak suyu

Tav bıla tavlu-can bıla töŋek (d) - dağile dağlı- can ile beden

Tav nu mahtada tüznü al (as) - dağı öv de ovayıseç

Tav tavlunu tıbırı - dağ dağlınınevi

dağ dağlının ocağı -

English Definition

Mountain