Dökülmek, saçılmak
Buday cerge tögülgendi - buğdayyere saçılmış
sabiyle arbazğatögüldüle - çocuklar avluyadöküldüler
böçgeni suvu tögülüpboşaldı - varilin suyu dökülüp bitti
Betine kızılı bıla ağı tögülgendi (d) - yüzüne kırmızısı ve beyazı döküldü
Avzundan balı tögüledi (d)i - ağzından balı dökülüyor
üydegisiuvaklay tögülüp kaldı - cocuklarıhenüz küçükken dökülüp kaldılar
To spill, to scatter