Türlü

Turkish Definition

Çeşit, türlü, değişik

Karachay - Turkish Examples

Türlü betlikumaçla - değişik renkli kumaşlar

Nença Türlü terek bardı - kaç çeşitağaç var

Türlü bolmak - değişmek

Türlü bolmay turadı - değişmedenduruyor

başha Türlü söleşedi - başkatürlü konuşuyor

başha Türlü - başkatürlü

başha Türlü etgendi - başka türlüyapmış

bir Türlü bir adam - bir çeşitbir insan

kendine has bir adam -

Bir Türlü - bir çeşit

aynı -

tek tip -

bir Türlü kiyimle - aynı elbiseler

tek tipelbiseler -

köp Türlü - çok türlü

çokçeşit -

Türlü meşinala - çok çeşitlimakinalar

köp Türlü işle işledik - çokçeşitli işler yaptık

ne Türlü - hangiçeşit

nasıl -

ne Türlü işde da işlerikdi - her çeşit işte de çalışacak

har Türlü - her türlü

her çeşit -

har Türlü kögetcetişedi - her çeşit meyve yetişiyor

Mından eki Türlü mağana çığadı - bundan iki türlü anlam çıkıyor

üç Türlü boyavum bardı - üç çeşit boyamvar

Türlü zat - değişik şey

acayip şey -

Ilginç şey -

ol Türlü zatnı biridi - oacayip herifin biridir

sen kalay Türlü zatsa - sen çok acayip birisin

Türlü 649iyis - acayip koku

bir Türlü iyis urduburnuma - acayip bir koku geldiburnuma

English Definition

Various, various, different