Hafif, az, ehemmiyetsiz,önemsiz, gevşek, zayıf, çelimsiz,basit
Soslannı mal baylığı Uçħara körünedi - Soslan’ın hayvan varlığızayıf görünüyor
ok butuna Uçħara tiygendi - kurşun bacağına hafifdokunmuş
Uçħara caşav - fakir yaşam
Uçħara iş - önemsiz iş
Uçħara bilim - zayıf ilim
Anı bilimi Uçħara dı - onun bilgisi zayıftır
Tutħan işin Uçħara etedi - yaptığı işigevşek yapıyor
Light, little, insignificant, unimportant, loose, weak, puny, simple