Ulu, büyük, iri
Ullu kuvanç - büyük sevinç
Ullu puşuv - büyük acı
Bek Ullu - çok iri
Ullu zat - iri şey
Ullu Allah - Ulu Tanrı
em Ullu - en büyük
Asırı Ullu - aşırı büyük
bir Ullu zat - kocaman bir şey
Ullu kıyınlık - büyükzahmet
büyük sıkıntı -
büyükfelaket -
Ullu bolmak - büyümek
Büyük olmak -
endi Ullu bolğandı - artık büyüdü
könçek Ullu boladı - pantolon büyük geliyor
Ullu bolsam - büyürsem
Ullu gitçe ayırmay - büyükküçük ayırmadan
Ullu karnaş - büyükbirader
Ullu lağa sıy bergen - büyüklere saygı gösteren
Ullu sanlıadam - iri kemikli adam
Ullu töŋekli659adam - iri bedenli adam
Ullu okuv - derin tahsil
büyük tahsil -
çoktahsil -
Ullu seyir - çok hayret verici
Çok ilginç -
Ullu ğa ketmek - büyüksünmek
kendini büyükgörmek -
kibirlenmek -
Ullu köllü - kibirli
mütekebbir -
Ullu Karaçay - Büyük Karaçay (karaçaylıların ilkYukarı Kuban’da ilk yerleştikleribölgenin genel adı)
Ullu söleşmek - büyük konuşmak
Ullu söleşme daullu kap (as) - büyük konuşmadabüyük lokma yut
Ullu avruv bıla Ullu suvdan başıŋı sakla (as) - bulaşıcıhastalık ile büyük sudan kendinikoru
Ullu kazanda bişgen et çiykalmaz - büyük kazanda pişen etçiğ kalmaz (a-s)
Ullu tuvar kelsegitçe tuvar örge kobar (as) - büyüksığır gelince küçük sığır ayağakalkar
Ullu aytħannı etmegenullaymaz (as) - büyüğün dediğinitutmayan büyümez
Great, great, large