Ullu

Turkish Definition

Ulu, büyük, iri

Karachay - Turkish Examples

Ullu kuvanç - büyük sevinç

Ullu puşuv - büyük acı

Bek Ullu - çok iri

Ullu zat - iri şey

Ullu Allah - Ulu Tanrı

em Ullu - en büyük

Asırı Ullu - aşırı büyük

bir Ullu zat - kocaman bir şey

Ullu kıyınlık - büyükzahmet

büyük sıkıntı -

büyükfelaket -

Ullu bolmak - büyümek

Büyük olmak -

endi Ullu bolğandı - artık büyüdü

könçek Ullu boladı - pantolon büyük geliyor

Ullu bolsam - büyürsem

Ullu gitçe ayırmay - büyükküçük ayırmadan

Ullu karnaş - büyükbirader

Ullu lağa sıy bergen - büyüklere saygı gösteren

Ullu sanlıadam - iri kemikli adam

Ullu töŋekli659adam - iri bedenli adam

Ullu okuv - derin tahsil

büyük tahsil -

çoktahsil -

Ullu seyir - çok hayret verici

Çok ilginç -

Ullu ğa ketmek - büyüksünmek

kendini büyükgörmek -

kibirlenmek -

Ullu köllü - kibirli

mütekebbir -

Ullu Karaçay - Büyük Karaçay (karaçaylıların ilkYukarı Kuban’da ilk yerleştikleribölgenin genel adı)

Ullu söleşmek - büyük konuşmak

Ullu söleşme daullu kap (as) - büyük konuşmadabüyük lokma yut

Ullu avruv bıla Ullu suvdan başıŋı sakla (as) - bulaşıcıhastalık ile büyük sudan kendinikoru

Ullu kazanda bişgen et çiykalmaz - büyük kazanda pişen etçiğ kalmaz (a-s)

Ullu tuvar kelsegitçe tuvar örge kobar (as) - büyüksığır gelince küçük sığır ayağakalkar

Ullu aytħannı etmegenullaymaz (as) - büyüğün dediğinitutmayan büyümez

English Definition

Great, great, large