Vurmak, çarpmak, süsmek
Kol bıla Urmak - elle vurmak
tayak bıla Urmak - sopayla vurmak
başına Urmak - kafsına vurmak
bir urğanlaycığıldı - tek vuruşta yıkıldı
urupcanıŋı alırma - vurup canını alırım
Urup cerge kaplarma - vurup yeresererim
kamçi bıla urdu - kırbaçlavurdu
çüy Urmak - çivi çakmak
urupkiyirmek - vurarak oturtmak
Vurarak yerine geçirmek -
uşkokbıla Urmak - silahla vurmak
iyis uradı - koku vuruyor
koku geliyor -
ayazçıkuradı - hafif bir rüzgâr esiyor
Betime issi urdu - yüzüme sıcaklıkvurdu
yüzüme sıcaklık çarptı -
Başıma çal urğandı - başıma akdüştü
başım kırardı -
közlerinecılamuk urdu - gözlerine yaş vurdu
Gözlerine yaş geldi -
cüregim uradı - kalbim vuruyor
kalbim çarpıyor -
Kiyiz Urmak - keçe kaplamak
kancal Urmak - çinko kaplamak
iynek uradı - inekvuruyor
inek süsüyor -
cılanurğandı - yılan vurmuş
yılansokmuş -
kolun balçibin urğandı - elini balarısı sokmuş
aşarıknı igiurduğuz - yemeği iyi götürdünüz(argo)
çok yemek yediniz -
cartıkozunu etin urdu - yarım kuzuyugötürdü
urğannı urmasaŋkorkakğa sanar (as) - vuranıvurmazsan seni korkak sanır
To hit, to strike, to strike