Parça, kırıntı, bölüm; köken, soysülale
Kitapdan bir Üzük oku - kitaptanbir bölüm oku
sürgünde bizni tük tük Üzük Üzük çaçtıla - sürgün sırasında bizi tüytüy parça parça dağıttılar; igi malnı Üzük ü
sizni Üzük ügüzkaysıdı - sizin sülaleniz hangisidir
Aman ħansnı Üzük ü bek bolur (as) - kötüotun kökeni sağlam olurmuş
Piece, scrap, section; origin, lineage