Zar

Turkish Definition

Çekemeyen, kıskanç, kıskançlık,haset, hasetlik

Karachay - Turkish Examples

Zar adam - kıskançadam

asırı Zar dan ölüb kaladı - aşırıkıskançlıktan ölüverecek

Zar nıteregi kögermez -

kögerse da kögetbermez - kıskancın ağacı yeşermez

Yeşerse de meyve vermez (a-s) -

English Definition

Envy, jealous, jealousy, envy, envy