Siyah, kara. Pek çok fazlalık belirten bir edat gibi de kullanılır
Kara sılıt - çok yorgun
Kara palah - çok bela
Tum Kara - sim siyah
Kara kaşlı Kara közlü - kara kaşlı kara gözlü
Kara cer - kara toprak
Kara boz (don) - siyah boz
Kara burul (don) - demir kır
Kara kolan (don) - alaca siyah
Kara koŋur (don) - koyu kahve rengi, kestane rengi
Kara kuba (don) - kara doru
Kara şay - siyah çay
Kara küç - kara kuvvet
Kara iş - beden işi
Kara işçi - vasıfsız iççi
Kara kiymek - siyahlara bürünmek, yas elbisesi giymek
Kara tutmak - kin tutmak
Avuz Kara tutuv - konuşmayı kesme, konuşmama
Kara dıgalas - ağır mücadele, çaresiz uğraş
Kara cakmak - kara çalmak, iftira etmek
Kara kösev bolmak - simsiyah kesilmek, kömür haline gelmek, perişan olmak, korkunç derecede yorgun düşmek
Atnı sürüp Kara kösev etgendi - Atı koşturarak çatlatacak hale getirmiş
Kara kün kellik (kargış) - kara günler gelesice
Kara kağıt - ölüm haberi, ölüm kâğıdı
Kara kazavat etip küreşmek - Canını dişine takarak uğraşmak
Kara kayın - Siyah kayın
Tavuk Kara - Tavuk karası
Kara kanın kuymak - Siyah manını akıtmak
Kara kış - Kara kış
Kara nanık - Böğürtlen
Kara sağış - Derin düşünce, kara düşünce
Kara suv - Kaynak suyu (bu tür kaynak suyu yatağında kalır ve dışarı akmaz)
Kara sılıt etmek - Kan ter içinde bırakmak, bitkin hale getirmek
Kara tıŋılav - Koruşmadan başını eğip dinleme
Kara tıŋılavnu berip turadı - Kafasını eğip suçlu suçlu dinleyip duruyor
Kara halk - Kara budun
Kara çibin - Karasinek
Kara şinli - Esmer, karaşın
Kara işkildi - Yaban mersini
Kara emgek - Meşakkat, çile, cehennem azabı
Beti Kara bolluk - Yüzü kararasıca, kötü üne kalasıca
Ölüm Kara kaçmak - Ardına bakmadan kaçmak, can havliyle kaçmak
Kara küymek - Için için yanmak, yanıp tutuşmak
Tırnaknı Kara sı çaklı bir - Tırnağın ucu kadar bir
Kara iynekni boğun basmağan (d) - Kara ineğin tersini basmayan (hayatın sıkıntılarını tanımayan)
Kara suvnu boklama, tayar tavnu coklama (as.) - Su kaynağını bulandırma, kayacak dağı yoklama
Kara kıldı bolmak - Sırılsıklam olmak
Terlep kölegim Kara kıldı boldu - terleyerek gömleğim sırılsıklam oldu
Kara keçge kaldık - çok geç kaldık, çok geciktik
Kara ter - şıpı şıpır ter
Kara terim bardı - şıpır şıpır terim aktı
Kara palah - kara bela
Kara çavka - kara karga
Kara tanımağan - yazı bilmeyen, ümmî
Kara tanıv - okuma yazma bilme
Kara talav tiyerik - kötü hastalık bulaşıcasıca
Black. It is also used as a preposition indicating many redundancies.