Bavur

Turkish Definition

Karaciğer, bağır, göğüs

Karachay - Turkish Examples

Bavur ubıla sürkelmek - bağrı ilesürünmek

yere sürünerek hareketetmek -

cerge Bavur un berip catmak - yere bağrını koyup yatmak

çeget Bavur - ormanın yoğun yeri

ormanınşimale bakan tarafı -

koynu Bavur u - koyunun karaciğeri

Bavur töben - yüzükoyun

English Definition

Liver, gut, chest