Borç

Turkish Definition

Borç, veresiye; görev

Karachay - Turkish Examples

Arbanı Borç ha algğanma - arabayı veresiye aldım

Borç hakiriv - borca girme

Borç ha batıv - borca batma

Borç tölev - borçödeme

Borç salıv - teahhütettirme

Borç kuva barır da cılaykelir (as) - borç kovarak giderde ağlayarak döner; Curtnusaklav em sıylı Borç du

131ata-anağa karağanboynubuznu Borç udu - babayaanaya bakmak boynumuzunborcudur

English Definition

Debt, on credit; duty