Boş

Turkish Definition

Boş, olmayan, gereksiz

Karachay - Turkish Examples

Boş zamanım cokdu - boş vaktimyok

Boş ha küreşme - boşunauğraşma

başına Boş etiv - serbest bırakma

Boş sandıraketgen - boş hayale kapılan

Boş guruşka - boş serzeniş

Boş kallık - kuruyasıca

tükenesice -

Boş kalasıca -

hucu kallık -

Boş kallık - geride atılıp kalasıca

Boş kalasıca -

Boş böçke bekdığırdar (d) - boş fıçı çok sesçıkarır

English Definition

Empty, nonexistent, unnecessary