Bulçuk

Turkish Definition

Filiz, otların ekinlerinkurumuş yaprakcıkları, kurumuşyaprak, çöp, kuru dalcık

Karachay - Turkish Examples

Tereklenitübü Bulçuk dan tolğandı - ağaçların altıkurumuş yapraklarla dolmuş

gülterek bulçuklanŋandı - gül ağacıfilizlenmiş

arpa sapnı bulçuğunmal bek süyüp aşaydı - arpa sapınınkurumuş yaprakçıklarını hayvanlarçok severek yerler

English Definition

Sprout, dried leaflets of grasses and crops, dried leaves, garbage, dry twigs