Burun

Turkish Definition

Karachay - Turkish Examples

Batık Burun - semerburunlu

Burun kemirçek - burunkıkırdağı

Burun bok - katı sümük

Burun uŋutartıp turma - burnunu çekipdurma

burnuŋu sürt - burnunu sil

Burun u süyünmek(d) - burnu sevinmek(hafif sızlama veya çekilmetarzında bir duygu olup böyleolduğu zaman iyi bir haberalınacağı yorumu yapılır)

kemeni Burun u - geminin burnu

geminin sivriucu -

mizni Burun u citimidi - tığın ucusivri mi

Burun unŋa ötmek (d) - üzmek

Kırmak -

incitmek -

aythanı Burun umaötgendi - söylediği beni üzdü

Burun ununa ötdürmezça söleş - kırmayacak şekilde konuş

Burun unturğuzmak(d) - burnunu diktutmak

boyun eğmemek -

Dikelmek -

köremise anı burununturğuzup turğanın - görüyor musunonun dikelip durduğunu

Burun salındırmak - burnun sarkıtmak

Müteessir olmak -

nesi bar ese da Burun u bek sarkğandı - nesi var bilmemama burnu pek sarkık

Burun undantüşgença(d) - burnundan düşmüşgibi

tıpatıp -

Burun urup körmek - denemek

sınamak -

yapmayateşebbüs etmek -

Burun urup kördü -

Alay a küçü cetmedi - yapmayıdenedi

ama gücü yetmedi; -

English Definition