Fakirlik, naçarlık, yokluk,maişet, ihtiyaç
Carlılık anı buŋalthandı - fakirlik onu bunaltmış
Carlılık kıshandı - fakirlik sıkmış
Carlılık ın caşırğanbayınmaz - fakirliğini saklayanzenginleşmez (a-s)
Carlılık ın tındırmak - maişeti sağlamak
kesi Carlılık ınakaraydı - kendi ihtiyacına bakıyor
Üy Carlılık - ev ihtiyacı
halknı Carlılık ı - halkınihtiyacı
Poverty, scarcity, destitution, subsistence, need