Carsıv

Turkish Definition

Kaygılanma, üzülme, canağrıtma, ihtimam, özen, özenme,aksama, zarar görme, engel

Karachay - Turkish Examples

Carsıv laköb boldula da işni bitdıralmadık - engeller çok oldu da işibitiremedik

atabıznı keçikgenine Carsıv etib turabız - babamızıngecikmesinden dolayı kaygılanıpduruyoruz

işiŋe Carsıv et - işine özengöster

English Definition

Worry, distress, distress, care, care, care, disruption, damage, obstacle