Cel

Turkish Definition

Yel, rüzgar

Karachay - Turkish Examples

Cel uradı - yel esiyor

Yel çarpıyor -

şaytan Cel - kasırga

Cel kağadı - rüzgar esiyor

cuvaş Cel çik - yumuşak rüzgarcık

Cel kün - rüzgarlı gün

Cel etdirmek - rüzgarvurdurmak

Cel tirmen - yeldeğirmeni

Cel avruv - yel hastalığı

Miyalji -

Cel eltmezça - rüzgaruçurmıyacak kadar

avuz Cel - laf

Söz (mec) -

kişini avzundan Cel çıkmaydı - kimsenin ağzından lafçıkmıyor

Cel urgança kelib ketdi - yelgibi gelip gitti

aralarına suvuk Cel kirgendi - aralarına soğuk yel girmiş(mec)

aralarından kara kedigeçmiş -

kulağına Cel urğan çaklıbirge sanamaydı - kulağına yelvurmuş kadar bile kale almıyor

hiçdeğer vermiyor -

Cel çakırtıvçu - yelpaze

Cel tarthıç - rüzgar çekici

Havalandırıcı -

havadanlık -

Cel ni artıcaŋur bolur - yelin arkasındanyağmur olur (deyim)

Cel bolmasacaprak da kımıldamaydı - yelolmazsa yaprak bile kıpırdamaz(deyim)

Cel tavnu tebdirir - rüzgardağı hareket ettirir (deyim)

carlınıbir künü bolur -

ol da caŋur bıla Cel bolur - fakirin bir günü olur

o dayağmur ile yel olur (a-s) -

English Definition

Wind, wind