Cetmek

Turkish Definition

Yetmek, yetişmek, erişmek,ulaşmak, kâfi gelmek, kifayetetmek, az kalmak, ramak kalmak,(hissesine) düşmek, isabet etmek,olmak, olgun hale gelmek,dokunmak

Karachay - Turkish Examples

Üyge küçden cettim - eve zor yetiştim

uzalıb Cetmek - uzanıpyetişmek

çabıb Cetmek - koşupyetişmek

adam cetalırça tüyüldü - insan yetişecek gibi değil

acalı Cetmek - eceli erişmek

eceli yetmek -

bolcalı Cetmek - mühleti yetişmek

vadesiyetişmek -

kolum cetalmaydı - elimerişemiyor

kolu Cetmek - eli erişmek

Namusuna el sürmek (mec) -

Tişirıvğa anı kolu cetgendi - kadınael sürmüş

sanı cüzge cetgendi - miktarı yüze ulaşmış

cerge Cetmek - yere ulaşmak

yere dokunmak -

Alınırğa Cetmek - delirmeye az kalmak

Tavusulurğa cetgendi - tükenmeyeaz kalmış

barına da ceterikdi - hepsine kifayet edecek

atamımeresinden meŋe eki saban cetdi - babamın mirasından bana iki tarlaisabet etti

akılı Cetmek - aklı kâfi gelmek

Aklı yetişmek -

kış cetdi - kış erişti

Etgeniŋ cetdi - yaptığın yetişir

Kögetle ceter zaman boladı - meyvelerin olgunlaşma zamanıoluyor

çilekle cetgendile - çilekleroldular (olgunlaştılar)

sabiyleriŋcetgendi - çocukların yetişmişler(ergin hale gelmişler)

cuvuk Cetmek - akraba olmak

yakın olmak -

Sabiyge kesekle cetgendi - çocuğanezle dokunmuş

çocuğa nezlebulaşmış -

cetgen cerde - gerekenyerde

icabeden yerde -

cetmegencerim kalmadı - gitmedik(erişmedik) yerim kalmadı

şıbdeb Cetmek - şıp diye yetişmek

şıp diyedamlamak -

anı hatası cetedi - onunhatası (zararı) dokunuyor

ataŋaetgeniŋ başıŋa ceter - babanayaptığın kendi başına gelir

English Definition

To be enough, to catch up, to reach, to reach, to be sufficient, to be sufficient, to fall short, to fall short, to fall short of, to hit, to become mature, to touch