Yetmek, yetişmek, erişmek,ulaşmak, kâfi gelmek, kifayetetmek, az kalmak, ramak kalmak,(hissesine) düşmek, isabet etmek,olmak, olgun hale gelmek,dokunmak
Üyge küçden cettim - eve zor yetiştim
uzalıb Cetmek - uzanıpyetişmek
çabıb Cetmek - koşupyetişmek
adam cetalırça tüyüldü - insan yetişecek gibi değil
acalı Cetmek - eceli erişmek
eceli yetmek -
bolcalı Cetmek - mühleti yetişmek
vadesiyetişmek -
kolum cetalmaydı - elimerişemiyor
kolu Cetmek - eli erişmek
Namusuna el sürmek (mec) -
Tişirıvğa anı kolu cetgendi - kadınael sürmüş
sanı cüzge cetgendi - miktarı yüze ulaşmış
cerge Cetmek - yere ulaşmak
yere dokunmak -
Alınırğa Cetmek - delirmeye az kalmak
Tavusulurğa cetgendi - tükenmeyeaz kalmış
barına da ceterikdi - hepsine kifayet edecek
atamımeresinden meŋe eki saban cetdi - babamın mirasından bana iki tarlaisabet etti
akılı Cetmek - aklı kâfi gelmek
Aklı yetişmek -
kış cetdi - kış erişti
Etgeniŋ cetdi - yaptığın yetişir
Kögetle ceter zaman boladı - meyvelerin olgunlaşma zamanıoluyor
çilekle cetgendile - çilekleroldular (olgunlaştılar)
sabiyleriŋcetgendi - çocukların yetişmişler(ergin hale gelmişler)
cuvuk Cetmek - akraba olmak
yakın olmak -
Sabiyge kesekle cetgendi - çocuğanezle dokunmuş
çocuğa nezlebulaşmış -
cetgen cerde - gerekenyerde
icabeden yerde -
cetmegencerim kalmadı - gitmedik(erişmedik) yerim kalmadı
şıbdeb Cetmek - şıp diye yetişmek
şıp diyedamlamak -
anı hatası cetedi - onunhatası (zararı) dokunuyor
ataŋaetgeniŋ başıŋa ceter - babanayaptığın kendi başına gelir
To be enough, to catch up, to reach, to reach, to be sufficient, to be sufficient, to fall short, to fall short, to fall short of, to hit, to become mature, to touch