Cılan

Turkish Definition

Yılan

Karachay - Turkish Examples

Bağırbaş Cılan - bakırbaşlıyılan

şugut Cılan - ev yılanı

suv Cılan - suyılanı

içegi Cılan - tenya

şerit -

talğır Cılan - boz yılan

ala yılan -

uv Cılan - zehirliyılan

anı Cılan urğandı - onu yılansokmuş

Cılan ot - yılan zehiri

Cılan cırmaz hans - yılan yaramayacakderecede gür ot

Cılan könçek - kabuk

salyangoz kabuğu -

(yılankavi kabuk anlamında) -

Cılan kabından ciyirgenŋença - yılanın(eski) kabuğundan iğrenmesi gibi(deyim)

Cılan ŋa uv bergen keselekke - yılanı zehirleyen kertenkele(yeşilistan)

Cılan nı başı kalayğabarsa -

kuyruğu da alayğa barır - yılanın başı nereye giderse

Kuyruğu da oraya gider (a-s) -

Cılan dan korkğan cıcımdan ürker - yılandan korkan sicimden ürker(a-s)

Cılan nı terisi türlense da tilitürlenmez - yılanın derisi değişse dedili değişmez (a-s)

Cılan nı teşiginekoluŋu salma - yılanın deliğine elinisokma (a-s)

Cılan nı başın ezgença - yılanın başını ezmiş gibi (deyim)

Cılan ları çıkmak - (mec) acele etmek

Sabrı tükenmek -

Cılan içgen cılan - (mec) hunhar

kan dökücü -

Gaddar -

English Definition

Snake