Yokluk, fakirlik, çaresizlik
Zaman Cokluk dan kelalmadım - zamanyokluğundan gelemedim
Cokluk adamnı kolun baylar - yoklukinsanın elini kolunu bağlar
Cokluk talaşdırır -
barlık cavaşdırır - yoklukdalaştırır
varlık barıştırır (a-s) -
Cokluk çomartnı da kızğanç eter - fakirlikcömerti de cimri yapar (a-s)
Cokluk nuüyü kuruga edi - yokluğun ocağısönseydi (deyim)
Cokluk adamnıcunçutadı - fakirlik insanıbunaltıyor
Deprivation, poverty, despair