Cokluk

Turkish Definition

Yokluk, fakirlik, çaresizlik

Karachay - Turkish Examples

Zaman Cokluk dan kelalmadım - zamanyokluğundan gelemedim

Cokluk adamnı kolun baylar - yoklukinsanın elini kolunu bağlar

Cokluk talaşdırır -

barlık cavaşdırır - yoklukdalaştırır

varlık barıştırır (a-s) -

Cokluk çomartnı da kızğanç eter - fakirlikcömerti de cimri yapar (a-s)

Cokluk nuüyü kuruga edi - yokluğun ocağısönseydi (deyim)

Cokluk adamnıcunçutadı - fakirlik insanıbunaltıyor

English Definition

Deprivation, poverty, despair