Coruk

Turkish Definition

Kaide, tarif, tanım, prensip,ilke, adab-ı muaşeret, muamele,işlem

Karachay - Turkish Examples

Aytımnı Coruk u - (gram)ifadenin (cümle kurmanın) kaidesi

Kesin cürütüvnü Coruk ları - kendikendini taşımanın prensipleri

Üyleniv Coruk - evlenme muamelesi

Coruk nu saklağan kız - prensip sahibikız

Coruk nu bilmegen - muaşeretbilmeyen

densiz -

tüz şöleşivnü Coruk ları - doğru konuşmanın kaideleri

Kıral Coruk la - devletin ilkeleri

Coruk ğasalıv - prensibe sokma

Coruk nu bozuv - prensibi bozma

Coruk cokluk - kaidesizlik

kaide yokluğu -

Coruk ğasıyınmak - prensibe sığmak

Kaideden dışarı çıkmamak -

Coruk daça - kaidede olduğu gibi

English Definition

Rule, definition, definition, principle, principle, etiquette, treatment, process