Fayda vermek, yaramak,bulaşmak, sirayet etmek, bereketibulaşmak, tatmin etmek
Sabiygekesekle cukğandı - çocuğa nezlebulaşmış
aŋa mal cukmaydı - onahayvanın bereketi bulaşmıyor
Aşağanım içime cukmaydı - yediğimiçime (bedenime) yaramıyor
Bergenim içime cukmadı - verdiğimiçimi tatmin etmedi
To benefit, to benefit, to infect, to spread, to infect, to satisfy