Ön, cephe, ilk, yüz
Al ayak - önayak
Al canı - ön tarafı
ön cephesi -
Al burun (alğı burun) - ilk önce
Evvela -
Al közüvde - başlangıçta
ilkönce -
ilk anda -
ilk sırada -
Al danartha deri - başlangıçtan sonakadar
cılnı Al ayları - yılın ilk ayları
Sürüvnü Al lı köründü - sürünün önügöründü
Al söz - önsöz
Al lıaylanŋan - iyiliği tutan
iyi ilişkikurmaya hazır görünen -
Al lıaylanŋan cerge ketgen - yüzünündöndüğü yere giden
düşünmedenhareket eden -
Al lın almak - önünüalmak
önüne durmak -
Al bermezge deb küreşedile - fırsatvermemek için uğraşıyorlar
Al bermek - fırsat vermek
imkânvermek -
birbirlerine Al berliktüldüle - birbirlerine üstünlükvermeyecekler
Al lı aylanmak - gönüllenmek
iyiliği tutmak -
iyidavranmaya istekli olmak -
Iştahlanmak -
Front, front, first, face