Cuvuk

Turkish Definition

Yakın, hısım, akraba

Karachay - Turkish Examples

Et Cuvuk - kan akrabası

caŋı Cuvuk la - dünürakrabalar (yeni akrabakar)

Cuvuk cetgen adam - akrabalığı olanadam

Cuvuk köllü - akraba canlısı

maalaydı Cuvuk um! - işte öyle hısımım!

Cuvuk sanamak - akraba saymak

atamı Cuvuk u - babamın akrabası

ata Cuvuk - babatarafı akrabası

ana Cuvuk - anne tarafıakrabası

Cuvuk -suvuk bilmegen adam - hısım akraba saymayan adam

Karaçay’da Cuvuk dan kız alğan ulluayıbdı - Karaçay’da akrabadan kızalmak büyük ayıptır (yasaktır)

Üyge Cuvuk bol! - eve buyur

evimizeteşrif edin -

Cuvuk u coknu sıyı cok - akrabası olmayanın saygınlığıolmaz (a-s)

kızı köbnü Cuvuk u köb - kızı çok olanın akrabası çok olur(a-s)

nasıblını eki Cuvuk u birge kelir - nasiplinin iki akrabası (misafirliğe)birlikte gelir (deyim)

Cuvuk kel - yakıngel

hoşgeldin -

Cuvuk du - yakındır

Terekle Cuvuk ornatılğandıla - ağaçlaryakın dikilmişler

Cuvuk zamanda - yakınzamanda

töründen körü Cuvuk du - başından altı daha yakın(iyiliğinden kötülüğü daha fazlaanlamına deyim)

cüzge Cuvuk malıbardı - yüze yakın hayvanı var

Cuvuk gakeligiz - yakına geliniz

bizni elibizbılayğa Cuvuk du - bizim köyümüzburaya yakındır

English Definition

Close, kindred, relative