Yüklenmek, vadetmek,ahdetmek
Arbağa biçencüklenŋendi - arabaya otyüklenmiş
keme cüklene turadı - gemi yüklenmektedir
budaycüklenŋen kamyon - buğday204yüklenen kamyon
Caşım askerdenkelse kurmanlık etergecüklenŋenme - oğlum askerdendöndüğünde kurbanlık kesmeyiahdettim
To undertake, to promise, to promise