Çırıldatmak

Turkish Definition

Cızırdatmak, çırçır sesiçıkarmak; yalan söylemek,atmak, savurmak, üfürmek

Karachay - Turkish Examples

Calğavuçda çırıldatıp et bişiredi - tavada cızırdatıp et pişiriyor;Soslan kaçan da çırıldatıpsöleşirge öçdü

ol kuru da çırıldatadı - oher zan yalan söyler

English Definition

To sizzle, to make a ginning sound; to lie, to throw, to throw, to blow