Tıngırdamak,tıkırdamak, şangırtı etmek,şıngırdamak, zayıf düşmek, halsizkalmak (mec), tıngır tungur ölmek239(mec), dır dır etmek (mec)
Töŋeregen böçkeleni dınırdağantavuşları bılayğa keledi - yuvarlananfıçıların tıngırdayan sesleri burayageliyor
dıŋırdab turma da -
işiŋekara - dır dır edip durma da
işinebak -
ol asırı kartdan dıŋırdabboşağandı - o aşırı yaşlılıktantıngırdayıp bitmiş (takattandüşmüş)
To rattle, to rattle, to rattle, to jingle, to become weak, to become weak (mec), to die rattling239 (mec), to nag (mec)