El

Turkish Definition

Köy, il, memleket; halk, cemaat,el

Karachay - Turkish Examples

El caşav - köy hayatı

El mülk - köyün ortak malı

ortak mülk -

El koruvçu - köy korucusu

tav El e - dağ köyleri

El bağası - ülkedeğerinde

kişi El - yabancımemleket; El ni avzuna tüşme

üyüŋ bılauruşhandan ese El iŋ bıla uruş - evinle kavgalı olmaktansacemaatinle kavgalı ol

El avzuerkek atha tay tabdırır - elin ağzıerkek ata tay doğurtur

El tılpıvutirmen aylandırır - halkın nefesideğirmen döndürür

English Definition

Village, province, hometown; people, community, hand