Erken, vaktiyle, eskiden,evvelce, evvel zaman
Ertde oğuna - erkenden
önceden -
bıyıl kış Ertde keldi - bu sene kış erken geldi
Ertde keç - erken-geç
er-geç -
Ertde keç dakelmey kalma - er-geç de olsagelmemezlik etme
kallay bir Ertde kelseŋ allay bir tab bolur - ne kadarerken gelirsen o kadar iyi olur
Ertde zamanda - evvel zamanda
Vaktiyle -
Ertde lede - çok eskiden
evvelzaman içinde -
Ertde ertde bir hannıariv bir kızı bolğandı - evvel zamaniçinde bir hanın güzel bir kızıvarmış (masal ifadesi)
Ertde kobsaŋcol alırsa -
Ertde üylenseŋ töl alırsa - erken kalkan yol alır
erkenevlenen döl alır (as) -
kögetle Ertde bişgendile - meyveler erkenolgunlaşmışlar
Ertde alay ayta edile - 255eskiden öyle derlerdi
Ertde ozğanzaman - geçmiş zamanın hikâyesi(gr)
Ertde kopğannı erkek atı taytabar - erken kalkanın erkek atıtaylarmış (as)
Early, once upon a time, formerly, formerly, formerly