Hak

Turkish Definition

Hak, hisse, pay, ücret; gerçek,doğru, hak

Karachay - Turkish Examples

Hak aşamağan adam - hak yemeyen insan

Hak kesmek - ücret biçmek

ala Hak ların artığı bılaaldıla - onlar haklarını fazlasıylaaldılar

Seni Hak ıŋa ne berdile - seninhissene ne verdiler

kesi Hak ı aldım - kendi payımı aldık; calçını Hak ı

calçını Hak ın berda canın al - hizmetkârın (ırgatın)ücretini ver de canını al (as)

Işçilege Hak töleyme - işçilereücretlerini ödüyorum; Hak duniya

hocanı sözlerini barı Hak dı - hocanın sözlerinin hepsidoğru

ölüm Hak -

meres halal - ölümgerçek

miras helal (d) -

Soslanhauh duniyadan Hak duniyağaavuşdu - Soslan geçici dünyadangerçek dünyaya yer değiştirdi

English Definition

Right, share, portion, fee; real, true, true