Hak, hisse, pay, ücret; gerçek,doğru, hak
Hak aşamağan adam - hak yemeyen insan
Hak kesmek - ücret biçmek
ala Hak ların artığı bılaaldıla - onlar haklarını fazlasıylaaldılar
Seni Hak ıŋa ne berdile - seninhissene ne verdiler
kesi Hak ı aldım - kendi payımı aldık; calçını Hak ı
calçını Hak ın berda canın al - hizmetkârın (ırgatın)ücretini ver de canını al (as)
Işçilege Hak töleyme - işçilereücretlerini ödüyorum; Hak duniya
hocanı sözlerini barı Hak dı - hocanın sözlerinin hepsidoğru
ölüm Hak -
meres halal - ölümgerçek
miras helal (d) -
Soslanhauh duniyadan Hak duniyağaavuşdu - Soslan geçici dünyadangerçek dünyaya yer değiştirdi
Right, share, portion, fee; real, true, true