Huy, ahlak, karakter, yapı,kişilik; durum, vaziyet, hal
Anı Hali sin bilemise - onun huyunu biliyormusun? Tamadanı Hali sin endiürenŋenme
Hali si arivadam - ahlakı güzel adam
igi Hali sibolğanı belgilidi - iyi karakteriolduğu belli
Hali sin bilmegen atıŋaminme - huyunu bilmediğin atabinme (d); Hali bilgen adam
har kim da kesi Hali ine köre işleydi - her kes de kendidurumuna göre iş yapıyor
Hali sinekarayma da amanŋa uşamaydı - durumuna bakıyorum da fenadeğil gibi
Temper, morality, character, structure, personality; situation, position, condition