Hılımılı

Turkish Definition

(hılımlı) kötü, işeyaramayan, kalitesiz, çürük, pis,pasaklı, berbat

Karachay - Turkish Examples

Hılımılı kerekle - kalitesis alet edavat

Hılımılı zatla - işeyaramayan şeyler

Hılımılı bolmak - kötüleşmek

berbatlaşmak -

üynü Hılımılı zatla bıla tolturğansa - evi işeyaramayan eşyalarladoldurmuşsun

Hılımılı iş - çürük iş

üsübaşı Hılımılı adam - üstü başı pis adam; Hılımılı la

üzücüdavranışlar -

anlaşılmaz şeyler -

Soslan bir Hılımılı la etedi - Soslan acayipşeyler yapıyor

Tavkan caşı ölgenlibir Hılımılı la etedi - üzüntü vericidavranışlar sergiliyor

ol bir Hılımılı laete aylanadı - üzücü şeyler yapmaküzere

English Definition

(vulgar) bad, useless, shoddy, rotten, filthy, sloppy, wretched