Kaplamak, kılıf geçirmek;kapaklamak, yüzüstü getirmek;örtmek
Altın bıla Kablamak - altınlakaplamak
kazannı cerge kaplapsalığız - kazanı yere kapaklayarakkoyunuz
paltonumu üsüme kaplapkeleyim - paltomu üzerime örtüpgeleyim
paltomu omuzlarıma atıpgeleyim -
urup bavur töbenidenkaplarma - vurup bağrının üstünekapaklarım
vurup yere kapaklarım -
Eki etegin başına kaplamak(d) - ikieteğini başına geçirmek
iki eteğinibaşına örtmek -
haddini bildirmek -
To cover, to sheath; to cover, to cover; to cover