Kadalmak

Turkish Definition

Sarılmak, yapışmak,asılmak, tebelleş olmak, üşüşmek,azimle girişmek, hevesle sarılmak

Karachay - Turkish Examples

Atnı boynuna katı kadaldı - atınboynuna sıkı sarıldı

kadalıpkalmak - yapışıp kalmak

sarılıkalmak -

sabiyçik anasını eteğinekadalıp turadı - çocuk annesinineteğine yapışıp duruyor

sabiyokurğa bek kadalğandı - çocukokumaya çok hevesle sarılmış

katıkadalıp işleydi - büyük bir gayretleçalışıyor

atımı alırğa depkadalğandı - atımı almak içinyapışmış

sen aŋa nek kadalğansa - sen ona niçin sarıldın

sen ona niçintebelleş oldun -

kadalıp haparaytadı - kendini vererek haberanlatıyor

üsüme kadaldıla dakaldıla - üstüme tebelleş oldular

celbolmasa urğuyla üsübüzge kadalıpkaladıla - rüzgâr olmayıncasivrisinekler üstümüze üşüşüpkalıyorlar

English Definition

To cling to, to cling to, to hang on to, to be confused, to be cold, to attempt with determination, to cling with enthusiasm