Kakmak

Turkish Definition

Karachay - Turkish Examples

Eşikni kağıpaçılırın sakladım - kapıyı tıklatıpaçılmasını bekledim

koŋurav Kakmak - zilçalmak

hars Kakmak - iki tahta parçasınıbir birine vurarak ses çıkarmak (Kafkas oyunları oynanırken elçırpma yerine hars adı verilen ikitahta parçası bir birine vurularakçıkartılan sesle tempo tutulur kibuna hars kakmak adı verilir)

Sabiyni başına kağa turmağız - çocuğun kafasına vurmayınız

taz Kakmak - leğen çalmak

leğen tıklatmak(mecusi inancına göre -

güneş veyaay tutulduğu zaman Karaçaylılarleğenleri tokmaklarla çalaraktutulmanın açılmasını beklerlerdi);çüy Kakmak - çivi çakmak

bu çüynükabırğağa bir kak - bu çiviyi duvaraçakıver;

English Definition

[