Turkish Definition

Aç , eşikni ~: kapıyı aç, karnı aç,doymamış

Karachay - Turkish Examples

Ala Aç dan öle turadıla - onlar açtan ölmektedirler

Aç danincilmek - açdan incinmek

açdanzarar görmek -

Aç dan kırılmak - açlıkdan ölmek

açlıkdan kırılmak -

Aç adam - aç insan

Aç cıl - aç yıl

Kıtlık yılı -

Aç mısa? - aç mısın?

Aç canlı - aç gözlü

gözü doymayan -

Aç bolmak - acıkmak

Aç karınŋa - açkarnına

Aç karaŋı - aç karnına

Aç karaŋılay - aç karnına

aç olduğuhalde (üçü de aynı anlamakullanılır) -

Aç kalmak - aç kalmak

Aç börü - aç kurt

Aç adamğa aşnıkallayı da tatlı - aç adama aşın hertürlüsü lezzetli (a-s)

Aç aşayırmaydı - aç insan yemek seçmez(a-s)

Aç nı Aç lığın Aç bilir - açınaçlığını aç bilir (a-s)

Aç aşar -

açıvlucanşar - aç yer

öfkeli konuşur(a-s) -

Aç börüge mekâm cok - açkurda mekân yok (d)

Aç da bol -

Tok da bol -

namısıŋa bek bol - aç daol

tok da ol -

namusuna sahip ol(a-s) -

Aç kelgenni toydur -

tokkelgenni kondur - aç geleni doyur

Tok geleni konaklat (as) -

Aç nı közüaşda - açın gözü aşda (d)

Aç kalğandan keç kalğan kolay - açkalmaktan geç kalmak hallice(a-s)

Aç karınnı tok bilmez - karnıaçı tok bilmez (a-s)

Aç karnım -

tınçkulağım - aç karnım

rahat kulağım(tuzsuz aşım -

kaygusuz başım)(a-s) -

Aç konaknı hapar bılasıylama - aç misafiri lafla doyurma(a-s)

Aç otunçunu açıvuburnunda - aç oduncunun öfkesiburnunda (d)

-

English Definition

Open your threshold ~: open the door, open your belly, not full