Kandırmak

Turkish Definition

Doyurmak, dindirmek,gidermek, yatıştırmak,rahatlatmak, aldatmak, iknaetmek, kandırmak, zihnini çalmak

Karachay - Turkish Examples

Susabın Kandırmak - susuzluğunu gidermek

Avzuna kelgenni aytıp cüreginkandırdı - ağzına geleni söyleyerekkalbini rahatlattı

Soslan kıznıkandırğandı - Soslan kızı kandırmış

Ol da meni kandırırğa küreşedi - oda benim zihnimi çelmeye çalışıyor

Anı ariv bıla kandırğandı - onugüzellikle ikna etmiş

Mal alıvçulaSoslannı kandırıp malların uçuzğaalğandıla - celepler Soslan’ıaldatarak mallarını ucuza almışlar

Sabiynimi kandırasa - çocuğu mukandırıyorsun? Harbız susabımıkandırdı

English Definition

[