Bakmak, seyretmek,ihtimam göstermek, bakım yapmak(bakmak)
Beri karaçı! Beribaksana! Karağanımda kele turaedi - baktığımda gelmekte idi
Terezeden Karamak - pencereden bakmak
Citi Karamak - sert bakmak
dikkatlibakmak -
kıyık Karamak - yan bakmak
Kötü bakmak -
oğartın Karamak - yukarıdanbakmak
tögerekge Karamak - etrafabakmak
suklanıp Karamak - imrenerekbakmak
ħını Karamak - sert bakmak
Kızgın bakmak -
sınap Karamak - deneyipseyretmek
karap karağınçı - gözaçıp kapayıncaya kadar
karapkarağınçı tas boldu - göz açıpkapayıncaya kadar kayboldu
Karağandan toymazça bir arivluğubardı - bakmaktan doymayacakkadar bir güzelleği var
birincikarağanda - ilk bakışta
karağanlayturmak - sürekli bakmak
bakmayadevam etmek; avruğanŋa Karamak - hastaya bakmak
hastayı muayeneetmek -
sabiyge Karamak - çocuğa bakmak
Karnına Karamak - karnını doyurmak
Sürüvge Karamak - sürüye bakmak
sürüyügözetlemek -
gıday eçki suvğakaray edi da alkın caşma dey edi(d) - boynuzsuz keçi suya bakarmışda henüz gencim dermiş
seyirge Karamak - seyre bakmak
seyretmek -
allına Karamak - önüne bakmak
cerge Karamak - yerebakmak
mahçup olmak -
üynü eşigioramğa karaydı - evin kapısıcaddeye bakıyor
aŋa karar cerimcokdu - ona bakacak şeyim yok
Onun yardımına ihtiyacım yok -
anı334caşı töppesinden karaydı - oğlutepesinden bakıyor
bılaykarağanlayıma - şöyle bakınca
kartanasına igi karaydı - büyükannesine güzel bakıyor
arı berikarağız - öteye beriye bakınız
To look at, to watch, to take care of, to care for (look after)