Önemsemek, ihtimamgöstermek, gözetmek,kaygılanmak, kaygı duymak,endişelenmek, meraklanmak,telaşlanmak, kederlenmek,üzülmek, hüzünlenmek
Bizgekayğırma - bizi önemseme
bizimiçin tasalanma -
sabiyge kayğırıpturama - çocuğa endişelenipduruyorum
kayğırma - endişelenme
anı nesina kayğırasa - onun nesine kaygılanıyorsun
caştölüge kayğırırğa kerekdi - gençkuşağa önem vermek gerekir
Honşubuznu avruğanına biz dakayğırdık - komşumuzunhastalanmasına biz de üzüldük
Carlığı öksüzge kayğırırğa kerekdi - yoksulu yetimi gözetmek gerekir
To care, to take care of, to watch over, to worry, to worry, to worry, to worry, to worry, to be sad, to be upset, to be sad