Kaykık, kasıntı, kurumlu,çalımlı
Kaykalak adam - kasıntı adam
olkaçan da Kaykalak söleşirge öçdü - o herzaman çalımlı konuşmaya alışıktır
Başın Kaykalak tutup cürüydü - kafasınıkaykık tutarak yürüyor
börkün Kaykalak etip kiyedi - şapkasını kaykıkgiyiyor
Little, swaggering, sooty, pretentious