Kaynamak, kaynaşmak,ekşimek, tehammür etmek,köpürmek, coşmak, köpürmek,fokurdamak, sarmak, kaplamak
Suv kaynaydı - su kaynıyor
şaykaynaymıdı - çay kaynıyor mu
etkazan kaynaydı - et kazanı kaynıyor
Kayna kazan toğuz aynı -
saklakonak on aynı (as) - kayna kazandokuz ay
bekle misafir on ay -
Ayran kaynağandı - ayran ekşimiş
Anı sınŋanı kaynağandı - onun kırığıkaynamış
teŋiz kaynaydı - denizkörürüyor
meni cüregim saŋakaynap turadı - benim kalbim sanakaynaşıp duruyor
içim kaynaydı - içim yanıyor
içim fokurduyor -
Sabanlada nartüh kaynaydı - tarlalarda mısır kaynıyor
kaynaysasen -
men neteyim ansı - senindurumun çok iyi
ben ne yapayım -
Tışında çibin kaynaydı - dışarıdasinek kaynıyor
To boil, to boil, to sour, to suffocate, to foam, to get excited, to fizz, to bubble, to envelop, to cover