Kaynamak

Turkish Definition

Kaynamak, kaynaşmak,ekşimek, tehammür etmek,köpürmek, coşmak, köpürmek,fokurdamak, sarmak, kaplamak

Karachay - Turkish Examples

Suv kaynaydı - su kaynıyor

şaykaynaymıdı - çay kaynıyor mu

etkazan kaynaydı - et kazanı kaynıyor

Kayna kazan toğuz aynı -

saklakonak on aynı (as) - kayna kazandokuz ay

bekle misafir on ay -

Ayran kaynağandı - ayran ekşimiş

Anı sınŋanı kaynağandı - onun kırığıkaynamış

teŋiz kaynaydı - denizkörürüyor

meni cüregim saŋakaynap turadı - benim kalbim sanakaynaşıp duruyor

içim kaynaydı - içim yanıyor

içim fokurduyor -

Sabanlada nartüh kaynaydı - tarlalarda mısır kaynıyor

kaynaysasen -

men neteyim ansı - senindurumun çok iyi

ben ne yapayım -

Tışında çibin kaynaydı - dışarıdasinek kaynıyor

English Definition

To boil, to boil, to sour, to suffocate, to foam, to get excited, to fizz, to bubble, to envelop, to cover